Günde 1 Yumurta


Yumurta Protein Deposudur
Bir büyük yumurta yaklaşık 6 gram protein içermektedir. Yumurta proteininin % 45'i sarısında, kalan % 55'i ise beyazında bulunur. Proteinlerin vücut fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli görevleri vardır. Aminoasit adını verdiğimiz yapı taşlarından oluşurlar. İnsan vücut hücreleri amino asitlerin çoğunu üretebilmekle birlikte bazılarını üretemez. Bunlara esansiyel amino asitler denir. Yumurta bu esansiyel amino asitlerin tamamını uygun miktar ve oranlarda içermektedir. Bu nedenle yumurta proteinlerinin tamamı vücut proteinlerine çevrilebilmektedir. Yani yumurta yüksek kaliteli protein kaynağıdır.

Aminoasit örüntüsü anne sütüne benzeyen tek besin yumurtadır. Tahıllar ve kuru baklagillerden sağlanan proteinler, vücutta tam olarak kullanılamadıklarından düşük kaliteli protein olarak kabul edilmektedir ve karışım olarak tüketilmeleri veya yumurta proteinleri ile zenginleştirilmesi önerilmektedir. Yumurta proteini, diğer hayvansal kaynaklı proteinler ile karşılaştırıldığında daha ekonomiktir. Düşük fiyatına rağmen, yüksek kalitede protein içerir ve sindirilebilirliği yüksektir. Mental ve fiziki yönden hızlı bir büyüme ve gelişme döneminde olan bebek ve çocukların protein gereksinmesi daha fazladır.

Besinlerle tüketilen proteinin en az yarısının hayvansal kaynaklı olması önerilmektedir. Bu nedenle çocukların beslenmesinde yüksek kaliteli protein kaynağı olan yumurtaya gereken önem verilmelidir. Bebeklere altıncı aydan itibaren ek besin olarak yumurta sarısına başlanılmalıdır. Çocuklarda, sabah kahvaltısının yapılması okul başarısını arttırmaktadır. Kahvaltıda yumurta, süt, peynir gibi besinlerin tüketmesi, öğünün yüksek ve kaliteli protein içeriği nedeniyle kan şekerinin daha geç düşmesini sağlayarak, bir sonraki öğüne kadar olan sürede öğrencilerin daha verimli çalışmalarını, dolayısıyla dikkat ve öğrenme yeteneklerini arttıracaktır.

Yetişkin kadınlarda protein gereksinmenin artış gösterdiği gebelik ve emziklilik döneminde yumurta, temel yüksek kaliteli protein kaynağı olmalıdır. Yine yaşlılarda yüksek kaliteli protein egzersize yanıt olarak kas kütlesinin korunması ve gelişimi için gereklidir. Ayrıca, protein gereksinmesi artan yanıklı hastalar, enfeksiyonu olan hastalara hazırlanan diyetlerde de yumurta önemli yer tutmaktadır.

Yumurta Vitamin Deposudur
Yumurta riboflavin, folat, B12 vitamini, D ve E vitaminin önemli kaynağıdır. Riboflavin (B2 vitamini) deri ve göz sağlığı için gereklidir. Protein metabolizması, sinir sistemi fonksiyonları ve büyümede rolü vardır. Folat ve B12 vitamini kan yapımında görevlidir. Bilişsel fonksiyonda etkisi vardır.

Yetersizliklerinde kan homosistein düzeyinin artması sonucunda kalp-damar hastalıkları riski artar. Yumurtanın D vitaminine katkısı önemlidir, çünkü bileşiminde bu vitamini içeren birkaç besinimizden biridir. Esasen D vitamini besinlerde sınırlı miktarlarda bulunur, esas olarak deride güneş ışınlarından üretilir. Bu nedenle güneş ışığı vitamini olarak da bilinmektedir. İnsan vücudunda D vitamini, kalsiyumun metabolizmasında etkilidir. Dolayısıyla kemik ve dişlerin yapımında görevlidir. Güneş ışınlarından yeterince yararlanılırsa ve yumurta tüketirlerse, özellikle çocuklarda D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozuklukları oluşmaz.

Yumurtanın sarısında A vitamini bulunmaktadır. Bu vitamin gözün iyi görmesi, kemik gelişimi ve deri sağlığı için gereklidir. Vücut hücrelerinin gelişmesine yardım eder. Solunum ve sindirim sisteminin sağlıklı olmasını ve enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlar. Yumurta, E vitamininin de kaynağıdır. E vitamininin en önemli özelliği, antioksidan (oksidasyonu önleyici) etkisinden dolayı, vücudu zararlı maddelere karşı korumasıdır. Yumurtada sadece C vitamini bulunmaz. Bu nedenle domates, maydanoz, yeşil sebzeler, turunçgiller gibi sebze ve meyvelerin yumurta ile birlikte tüketilmesi hem C vitamininin alınmasını hem de yumurtanın yapısındaki demirin vücut tarafından daha iyi kullanılmasını sağlayacaktır.

Yumurta, kolin için önemli bir kaynaktır. Kolin, beyin gelişimi ve fonksiyonlarının yerine getirilmesinde etkindir. Yine sinir iletiminde rolü olan asetil kolin için iyi bir kaynaktır. Gebelik ve emziklilik döneminde kolin gereksinmesi artar. Bu dönemde sağlıklı kadınların diyetine günde bir yumurtanın eklenmesi hem anne hem de bebeğin sağlığına katkıda bulunacaktır.

Yumurta Mineral Deposudur
Yumurtaların büyüklükleri farklı olabilmektedir. Genel yapısına bakıldığında dış kabuk, beyaz ve sarıdan oluştuğu görülür. Bir yumurtanın ortalama olarak yüzde 11'i kabuk, yüzde 58'i beyaz ve yüzde 31'i ise sarıdır. Besin öğesi içeriği yoğun olan bir besindir. Yumurta beyazı ve sarısındaki besin öğelerinin türü ve miktarı farklılık göstermektedir. Yumurta sarısı enerjinin ¾'ünü; yağın ve A, D, E vitaminlerinin tamamını; kolin, fosfor, demir ve kalsiyumun büyük bir kısmını; protein ve riboflavinin yarıya yakın kısmını içerir.

Yumurta beyazında ise protein ve riboflavinin yarıdan fazlası bulunur. Yumurta sarısındaki demir miktarı etteki demire benzer. Demir kan yapımı için gereklidir, yetersiz alındığında anemi (kansızlık) oluşur. Ayrıca demirin büyüme, gelişme, hastalıklara karşı korunmada da rolü vardır. Bu nedenle yumurtanın tüketimi gebe kadınlar ve çocuklar gibi demir gereksinmesi fazla olan bireyler için çok önemlidir.

Yumurta, çocuk beslenmesinde özellikle büyüme-gelişme ve bağışıklık sisteminde rolü olan çinko minerali için de iyi bir kaynaktır. Çinkonun üreme ve yara iyileşmesinde de görevleri vardır. Yumurta sağlık açısından gerekli olan diğer bazı besin öğelerini de içerir.

Yumurta sarısında bulunan karotenoidlerden lutein ve zeaksantin göz sağlığına katkıda bulunur, yaşlanan gözde maküler dejenerasyonu ve katarakt oluşumunu önler. Lutein kanser, aterosklerozis ve kalp damar hastalıklarından korur. İnflamasyonu önleyici ögedir. Yumurtadaki luteinin ve zeaksantin vücut tarafında kullanılabilirliği ıspanak, brokoli, avokado gibi sebze ve meyvelere göre yüksek bulunmuştur..
 

Copyright © 2006 Karakaşlar Tavukçuluk ve Yem Sanayi Tic.Ltd.Şti. | Design by W3layouts | Coded by BwT